Boğaz’a İstanbul’dan bakarken hep karşında Üsküdar
Güzide doğasıyla bakışları hep davetkâr
Onun yedi tepesi varsa
Bu tarafta da dimdik iki Çamlıca var.
İnsanı ayakta tutan akıl ve gönül misali
İster gönlünle bakarsın ister aklınla, neyse sendeki yeti.
Devlet yönetilmedi buradan var olsa da saray
Tıpkı insanın geçici hevesleri gibiydi
Beylerbeyi’ndeki yazlık saray
Bazen bir dostun sözlerinin yüreğe verdiği ferahlık sanki
Kuzguncuk’ta yudumlanan reyhan şerbeti, serinletir içi
Rasathane o dostun bakışları adeta
Belki etmez bir Takiyüddin ama
Farklı bir görüş istersen sorarsın buraya.
Her bedene ait korku örneğidir Kız Kulesi
Üzerine gidilmeyen, uzaklaştırılan korkuya
Bir meyve sepetinde gizli yılanın gelen sesi.
Sabah Çengelköy’den kalkan kayıklar
Mahsulle İstanbul’u beslemek için dolar
Rumeli kadar olmasa da büyük camii
Hepsi emsalsiz bir hayalin temsili.
Amaç değil elbet etmek mukayese
Düşünülemez boğazın incileri ayrı pare
İki yaka da hâlinden memnun fakat
İstanbul senin vazgeçilmezin
Bense karşıdaki memnun Üsküdar.